/  Anasayfa

LONDRA

Orjinal Resim

Londra “Akıllı Londra Planı” ile Açık Veri ve Şeffaflık; İşbirliği ve Katılımcılık; Teknolojik ve Yenilik; Verimlilik ve Kaynak Yönetimini temel prensipler olarak belirlemiştir. Bu plan, “Birlikte Daha Akıllı Londra” (Smarter London Together) Yol Haritası ile desteklenmiştir. Londra’nın öne çıktığı yönetişim alanında işbirliği, girişimciliği ve katılımcılığı geliştirmek için birçok oluşum bulunmaktadır: Tech London, Talk London, London Datastore, Future Cities Catapult, London Innovation Network.

Akıllı şehir teknoloji uygulamaları alanında örnek gösterilen Londra, yaklaşık 44 milyar dolar değerinde bir ekosistemde 240 bin işi desteklemekte ve 46 bin teknoloji şirketine ev sahipliği yapmaktadır. Dijital teknoloji şirketleri Londra’ya ekonomik değer katmakta ve buna bağlı olarak Londra’nın istihdam ve cirosu her yıl artmaktadır.

Bununla birlikte Londra birçok küresel şehrin yaşadığı benzer problemlerle karşı karşıyadır. Hızlı nüfus artışı, iklim değişikliği, trafik sıkışıklığı, kentin alt yapısının artan talepleri karşılama zorluğu, su ve enerji gibi sınırlı kaynaklar üzerinde artan baskılar bu problemlerden sadece birkaçıdır. Fakat bu zorluklar, dijital işletmeler için fırsata dönüştürülebilme potansiyelini de beraberinde taşımaktadır.

2030’da nüfusunun 10 milyona ulaşması beklenen Londra’nın bu kadar büyük bir nüfusa daha iyi bir hizmet sunabilmesi için, akıllı hizmetleri daha fazla kullanma, sorunlara daha erken müdahale etme, kaynakları daha dikkatli ve planlı kullanma gibi çeşitli yöntemlere başvurmaktadır. Aynı zamanda bunlarla birlikte, şehirdeki verilerin birleştirilmesi, analiz edilmesi ve buna göre yeni adımların atılması da gündemdedir

Londra Çevre Stratejisi ile 2050 yılında Londra’nın sıfır karbon salımına sahip bir şehir olması ve en az %50 yeşil alana sahip olması hedeflenmektedir. Bu strateji kapsamında şehir merkezinde ulaşım kaynaklı emisyonların ve dolayısıyla hava kirliliğinin azaltılması için sadece sıfır emisyonlu araçların girebileceği Sıfır Emisyon Alanları (Zero Emission Zones) planlanmıştır. Bu sayede özellikle elektrikli araçların teşvik edilmesi öngörülmektedir. Londra’nın mevcut yeşil alanlarının arttırılarak, 2019’da Dünyanın ilk ulusal Park Şehir haline gelmesi ve kişi başına yemek atığı oranının 2030’a gelindiğinde %50 oranında azaltılması da hedefler arasında bulunmaktadır.

Dâhil olduğu organizasyon sayısı ve çeşitliliği göz önüne alındığında Londra son derece karmaşık bir inovasyon ekosistemi yerel ağına sahiptir. Londra’nın bu ekosistemde; üniversite ve şirketlerin öncü faaliyetlerinden, teknolojik destek sunan merkezler ve inovatif girişimlere kadar birçok yapı yer almaktadır. Sürdürülebilirlik Enstitüsü gibi hayır kurumlarının yanı sıra, kar amacı gütmeyen Açık Veri Enstitüsü gibi, akıllı şehir kavramıyla doğrudan bağlantılı kuruluşlar (örneğin The Catapults ) da bulunmaktadır. Ayrıca bu
ekosisteme veri sağlayan ve bu açıdan kilit bir kurum Londra Ulaşım Otoritesi (TfL) ve şehrin teknoloji sektör ağının oluşmasına destek veren Belediye Başkanının resmi tanıtım ajansı Londorn&Partners, Tech London Advocates, techUK ve Tech Nation gibi kurumlarda “Akıllı Londra” için önemli bir yapıdır.

Akıllı Londra Vizyonunu, “Dünya’nın önde gelen ‘Akıllı Şehri’ olma hedefi doğrultusunda insanın ön planda tutulduğu şeffaflık, verimlilik, inovasyon ve işbirliği yaklaşımıyla elde edilen verilerin yeni teknolojilerle işlenerek Londra’daki sorunların çözüldüğü modern bir yönetim anlayışı” olarak sunmaktadır.

Londra’nın, “Akıllı Londra Planı” adı verilen akıllı şehir stratejisi 2013’te Belediye Başkanlığı tarafından yayınlanmış ve 2016’da güncellenmiştir. Bu plan, başkentin kurum ve kuruluşlarıyla birlikte Londralılara daha iyi bir hizmet vermesini sağlamak, Londra’daki vatandaşların ve işletmelerin akıllı çözümleri daha fazla kullanarak dünya çapında nasıl öncülük yapılabileceğinin plan ve stratejilerini sunmaktadır. Akıllı Londra Planı’nın ulaşmak istediği yedi hedef bulunmaktadır:

• Londralıların merkeze konulması
• Veriye açık erişimin sağlanması
• Londra’nın araştırma, teknoloji ve yenilikçi yeteneklerini güçlendirilmesi
• Teknolojinin ağlarla bir araya getirilmesi
• Londra’nın yeniliklere uyum sağlaması
• İhtiyaçlara karşılık verebilen daha iyi bir Belediye Başkanlığı
• Herkese ‘daha akıllı’ bir deneyim sunulması

Bu planla birlikte Londra Belediye Başkanlığı 2013’te Akıllı Londra Kurulu’nu (Smart London Board) kurmuştur. Kurulun görevi, geliştirilen Akıllı Londra Planını yönetmektedir. Akıllı Londra’nın başarısı için Akıllı Londra Planı’nda belirlenen bir dizi parametre ile bu planın değerlendirilmesi öngörülmüştür. Bu nedenle kurul, önde gelen akademisyenler, işletmeler ve girişimcilerden oluşmaktadır. Bu kuruluş ve kişiler Belediye Başkanı’na Londra’nın zorlukları karşısında dijital teknolojiyi ve verileri en iyi şekilde kullanarak nasıl entegre çözümler üreteceği konusunda çalışarak Londra’yı dünyanın en rekabetçi ve yaşanabilir şehirlerinden biri haline getirmek için çalışmalarda bulunmaktadırlar. Aynı zamanda Londra’da “akıllı” kavramının geliştirilmesi ve Londralıların bu konularda bilinçlendirilmesi için çalışmaktadırlar. 

Kurul tarafından Londralıların hayat kalitesini artırmak amacıyla ortaya konulan “Akıllı Londra Yaklaşımı”: Açık Veri ve Şeffaflık; İşbirliği ve Katılımcılık; Teknolojik ve Yenilik; Verimlilik ve Kaynak Yönetimini temel prensipler olarak belirlemiştir.

Bu kapsamda aşağıdaki faaliyetler yürütülmektedir:
• “Talk London” gibi dijital platformlar kullanılarak kent sakinlerinin, özel sektörün ve diğer ekosistem paydaşlarının karar ve uygulama süreçlerine dâhil edilmesi,
• “London Datastore” gibi kamu verilerinin açık hale getirilmesini sağlayan platformlar oluşturulması, 
• Kent genelinde farklı aktörler tarafından yürütülen uygulamaların bir araya getirilmesine yönelik “London Innovation Network” isimli bir yönetişim mekanizması oluşturulması,
• “Future Cities Catapult” ve “Connected Dijital Economy Catapult” gibi dünya genelinden uzmanların gelecekte kentlerin nasıl şekillendirileceği ve yeni ihtiyaçlara nasıl çözüm bulacağına ilişkin görüşlerini paylaştığı organizasyonların oluşturulması.

2017’de Londra, ‘Dünya’nın En Akıllı Şehri’ hedefini duyurdu ve bu hedef doğrultusunda şehrin 33 yerel otoritesinin ve kamu hizmetlerinin veri ve dijital teknolojilerle  iyileştirilmesini ve işbirliklerin kurulmasını amaçlayan “Birlikte Daha Akıllı Londra” (Smarter London Together) Yol Haritası yayınlandı. Bu yol haritası, 2013’te yayınlanan Londra Akıllı Şehir Planını desteklemek için oluşturulmuştur.

Akıllı şehir uygulamalarının hızlandırılması ve vatandaşlara risklerin uygun şekilde yönetildiği konusunda güvence verilmesini sağlamak için Britanya Standartları Kurumu (BSI) Birleşik Krallık’taki akıllı şehirler için bir standartlar stratejisi oluşturmuştur. Bir şehre akıllı şehir olma yolunda yardımcı olmak için bazı standartlar yayınlanmıştır: Akıllı Şehir Terminolojisi (PAS 180), Akıllı Şehir Çerçeve Standardı (PAS 181), Akıllı Şehirler için Veri Konsepti Modeli (PAS 182), Akıllı Şehir Genel Açıklama Belgesi (PD 8100), Akıllı Şehir Planlama Rehberi Belgesi (PD 8101).

Akıllı Londra’nın 3 farklı düzeyde paydaşı bulunmaktadır.
• Yapısal Paydaşlar: Şehrin veri alt yapısını ve işletmesinde strateji oluşturan ve etkilerini gözlemleyen ve aktif olarak destekleyenlerdir. 
Bu grupta Büyük Londra Otoritesi (GLA), Londra kamu hizmetleri ve özel sektör temsilcileri, Açık Veri Enstitüsü, Tech City UK, London Grid for Learning, Academia, Veri Etiği Konseyi, yasal düzenleme ve standardizasyon kuruluşları yer alır.
• Katkı Sunan Paydaşlar: Veri zenginleştiriciler (verileri temizleyen, sürdüren, artıran ve yönetenler), veri birleştiriciler (verilere erişen, birleştiren, analiz eden ve yayınlayanlar) ve veriyi kullananlar olmak üzere üç gruba ayırabiliriz. Özellikle ilk iki gruptaki bu ortaklar, veri altyapısının doğrudan kullanan, iş sağlayan, geri bildirim yapan ve şehir verilerini kullanarak bilgi ve öngörü oluşturan gruplardır.
• Destekleyen Paydaşlar: Çalışmanın içinde bulunan, piyasanın ihtiyaçlarının yansıtılmasını sağlayarak,  şehir verilerinin sunulmasına yönelik altyapıları belirleyen hizmet  sağlayıcılar, veri sağlayıcılar, bireyler ve kurumlardır.

Vücuda Takılan Güvenlik Kameraları

Londra’da polis memurlarının operasyonlarında ‘daha fazla şeffaflık’ sağlamak için 2016 yılından itibaren yeni bir uygulama başlatıldı. Bu uygulama ile Londra’da görev
yapan 22 binden fazla polis memurunun üniformaları kameralarla donatılmaya başlanmıştır. Bu kameralar, polis üniformasının ön kısmına yerleştirilecek ve manüel şekilde aktif edilecek ve üzerindeki yanıp sönen kırmızı ışık sayesinde kayıtta olduğu anlaşılacak. Mahkemede veya diğer işlemlerde delil olarak kullanılabilecek görüntüler, otomatik olarak polis sunucularına yüklenmektedir. Kayıtlar aksi bir istek gelmediği sürece 31 gün saklandıktan sonra silinmektedir. Kamera kaydı olanlar veri koruma yasaları çerçevesinde görüntülerini izlemek için talepte bulunabilmektedirler. 2016 Eylül ayında, Cambridge Üniversitesi’nin bir çalışması, polis memurlarına görünür şekilde vücut kameraları  takılmasıyla, şikâyetlerin %93 oranında azaldığını ortaya koymuştur.

Ulaşımda Temassız Ödeme: Oyster Kartı

Milyonlarca Londralı, toplu taşımada Oyster kartlarını kullanmaktadır. Bu, bir istasyondan geçmek için gereken süreyi saniyelere indirmektedir ve günde toplam 4 milyon kişinin yolculuk yaptığı düşünülürse ortaya çıkan süre tasarrufu kuyrukların ve sıkıntıların azalmasına büyük katkı sağlamaktadır. Londra’daki metroda ve otobüsle yapılan tüm  seyahatlerin %85’inden fazlası Oyster kartla ödenmektedir. 2012’de Londra Ulaşım Otoritesi (TfL), Londra’nın 8.500 otobüsünde tek bir Oyster kart ile temassız banka kartı,kredi kartı veya yüklemeli kart kullanma seçeneğini sunmuştur. Oyster kart, 2014’te Londra’daki tüm ulaşım türlerine entegre edildiğinde dünyada bir ilk olmuştur. Oyster kart  sisteminden elde edilen veriler TfL’ye, işletme ve planlama konusunda detaylı bilgi sunmaktadır.

Sanal Gerçeklik Araçlarıyla Karar Verme Ve Kullanıcı Testleri

Londra Metrosu’nun Teknoloji ve İnovasyon ekibi, veri kümelerini görselleştirmek için Sanal Gerçeklik (VR) ortamları gibi pilot çalışmalara öncülük etmektedir. Bunlar, daha önce kullanılamayan düzeyde detay ve kullanıcı/karar verici katılımını sağlamaktadır. İstasyonlarda kalabalıklaşmayı ve yolcu davranışını değerlendirme, telemetri verileriyle bir metro vagonu kopyasında arıza bulma ve sürücü eğitimi dahil olmak üzere olası faydaları araştırılmaktadır. Kullanıcılar, yeni istasyon sinyal konumunun ne kadar etkili olduğunu  görmek veya görsel dijital panoların iniş ve biniş sırasındaki sıkışıklığı nasıl rahatlattığını görmek için bir istasyonun sanal modeline yerleştirilmektedir. Senaryolar içinde kalabalıklara yapay bilgi verilmekte ve davranışları gerçek zamanlı olarak görülmektedir. Ağdakinin aynısı olan interaktif bir VR tren vagonu, olası hataların fark edilmesine ve makinist eğitimine yardımcı olmaktadır. Bu sanal modeller, vagon doluluk seviyeleri gibi gerçek zamanlı veya tarihsel koşulları yansıtmak için harici veri akışlarına  bağlanmaktadır.

Görme Engelliler İçin Londra Metro İstasyonunda Navigasyon

Londra Metrosu’nun Teknoloji ve İnovasyon Ekibi, akıllı altyapının görme engelli müşterileriyle nasıl etkileşime girebileceği konusunda sektörde ilk niteliğinde bazı çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu, akıllı şehir konseptinin erişilebilirlik sorunlarını nasıl çözmeye başladığını göstermektedir. Wayfindr uygulaması, istasyon içinde bulunan yol bulma noktalarına kurulu yol göstericilerle etkileşime girerek çalışan bir mekanizmaya sahiptirler. Bu sayede kullanıcıların metroda gidecekleri yere ulaşmaları sağlanmıştır.

Londralıların Gücünü Kullanma: Fix My Street

Love Clean London girişimi, kamuoyunun duvar yazıları, kötü atık depolaması ve yasadışı çöp dökenler gibi çevresel kalite sorunlarını yerel konseye bildirmelerini sağlamak için cep telefonu ve mobil uygulamalar kullanmaktadır. Kullanıcılar, bir durumu rapor etmek için kısa mesaj gönderebilmekte, çevrimiçi fotoğraf yükleyebilmekte veya ücretsiz cep telefonu uygulaması kullanabilmektedir. Raporlar çevrimiçi interaktif haritada gösterilmekte, böylece en fazla ihtiyaç duyulan yerlerde temizlik çalışmaları öncelikli hale getirilerek, temiz ve huzurlu bir kamusal alan ortamı sunulabilmektedir. Aynı zamanda temizliğin yapıldığı yerleri ve atılan adımın sonuçlarını göstermek için fotoğraflar  görüntülenebilmektedir.

Talk London İnisiyatifi

Büyük Londra Otoritesi (GLA), Londralıları karar verme süreçlerine katmak için Talk London topluluğunu oluşturmuştur. Talk London, çevrimiçi tartışmalar, anketler, canlı soru-cevap etkinlikleri, araştırmalar ve odak grupları düzenleyerek özel araç kiralama sektöründe standartların iyileştirilmesinden, ağır vasıtaların çevresinde bisikletçilerin güvenliğine
kadar çeşitli ve detaylı konuları tartışmaktadır. Topluluk içinde Londralılar, yeni fikirler üretmek için politika tartışmalarına katılmaktadır. Ayrıca oluşturulan politikaların kentin sorunlarına yanıt vermekte olduğunu ve hedef kitle için uygun olduğunu doğrulamak için Londralılara danışılmakta veya fikirleri sorulmaktadır. Topluluğa katılmak için kaydolurken kişilerin belli başlı demografik özellikleri de dikkate alınarak bazı tartışmaların hangi insan grupları etkilediği de belirlenebilmektedir. Belediye Başkanlığı’nın Talk London platformu üzerinden Londralıların şehir hakkında söylediklerini dinlemek ve politika girişimlerine verdikleri tepkileri izlemek için teknolojiyi kullandıkları dikkat çekmektedir.

TMRW: Croydon Teknoloji Merkezi

TMRW, teknoloji düşkünü girişimcilere ve küçük işletmelere esnek ve uygun fiyatlı ofis alanı ile destek sağlayan yeni bir teknoloji merkezidir. Merkez kapılarını 2016’da Croydon’da açmıştır. Son teknoloji ürünü çalışma alanı, ekipman temini için Londra Belediye Başkanlığı’nın Yeniden Canlandırma Fonu’ndan yaklaşık 1 milyon sterlin destek ve Croydon Konseyi’nden kirasız ve ödemesiz süre desteği almıştır. Yükselen teknoloji başkenti Londra’da ölçek büyütmeyi ve hızlı büyümeyi hedefleyen Croydon Teknoloji Merkezi başkentin en ilerici teknoloji işletmelerini Londra’ya çekmeyi vaat etmektedir.

Londra Çevrimiçi Okul Atlası Gelecekteki Talebi Öngörme

Milyonlarca Londralı, toplu taşımada Oyster kartlarını kullanmaktadır. Bu, bir istasyondan geçmek için gereken süreyi saniyelere indirmektedir ve günde toplam 4 milyon kişinin yolculuk yaptığı düşünülürse ortaya çıkan süre tasarrufu kuyrukların ve sıkıntıların azalmasına büyük katkı sağlamaktadır. Londra’daki metroda ve otobüsle yapılan tüm  seyahatlerin %85’inden fazlası Oyster kartla ödenmektedir. 2012’de Londra Ulaşım Otoritesi (TfL), Londra’nın 8.500 otobüsünde tek bir Oyster kart ile temassız banka kartı, kredi
kartı veya yüklemeli kart kullanma seçeneğini sunmuştur. Oyster kart, 2014’te Londra’daki tüm ulaşım türlerine entegre edildiğinde dünyada bir ilk olmuştur. Oyster kart  sisteminden elde edilen veriler TfL’ye, işletme ve planlama konusunda detaylı bilgi sunmaktadır.

Londra Altyapı Haritalama Uygulaması IMA LDN)

Londra Altyapı Haritalama Uygulaması (Infrastructure Mapping Application for London - IMA LDN), Londra Altyapı Gerçekleştirme Kurulu’nun desteğiyle 2015’te yayımlanmıştır. Uygulama, planlanan ve tahmin edilen geliştirme faaliyetlerini, altyapı sağlayıcılarının yatırım kararlarıyla birleştirmektedir. Altyapı Haritalama Uygulaması, Londra’da büyüyen projelerin aşamalarını ve katkılarını daha iyi anlamak için çevrimiçi bir veri tabanıdır. Hem kısa hem de uzun vadede kalkınmanın toplam etkisini, hizmet çalışmalarının daha iyi koordine edilmesindeki mevcut durumu ve karayolu, enerji, atık ve su sistemlerinin Londra’nın büyümesine ne ölçüde karşılık verebileceğini değerlendirmektedir. Hedef, tüm sağlayıcılar arasında daha fazla işbirliğini teşvik etmek ve karar verme süreçlerini bu plan çerçevesinde düzenlemektir.

Ayrıca, Belediye Başkanlığı’nın Uzun Vadeli Altyapı Planı için ortak veri standartlarını belirlemek ve etkinleştirmek için kamu ve özel sektördeki ortaklarla yapılacak çalışmaları  tanımlamaktadır. Altyapı Haritalama Uygulaması, daha verimli altyapı planlamasını, uygulamasını ve sektörde koordinasyonu sağlayabilecek ortak bir veri platformu  oluşturacaktır. Harita, Londra Altyapı Gerçekleştirme Kurulu’nun, altyapı planlama ve uygulamaya daha bütüncül ve ileriye dönük yaklaşım getirmesini destekleyen bir hamlesidir.
Proje, Londra’nın önemli yerlerinde hizmetlerin 3 boyutlu görselleştirilmesini ve yeraltı varlıklarıyla ilgili verilerin ‘gerçek zamanlı olarak’ güncellenmesine yönelik geliştirilecektir.

London Datastore

Londra dijital inovasyonda lider ve açık verilerde öncü olarak tanınmaktadır. London Datastore, kentsel sorunların ele alınmasına ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesine yardımcı olan 800’den fazla veri setine sahip uluslararası olarak tanınmış bir açık veri kaynağıdır. London Datastore, dünyada kamusal verileri açık ve erişilebilir hale getiren ilk  platformlardan biri olmuştur. Bu platform sayesinde vatandaşların katılımı, yenilikçiliği ve yeni uygulamaların geliştirilmesi de sağlanmıştır. London Datastore bloğunda,  Londra’daki veri öncülüğünde yapılan 50’den fazla inovasyon hikayesi yer almaktadır. London Datastore, veri standartlarını açmak, veri kümelerini sadeleştirmek ve  özelleştirmek, akıllı telefon ve tabletlerde kullanılabilir arayüzlerle Londralılar, karar vericiler ve servis sağlayıcılar arasında etkileşimi artıracak içerik ve araçları kullanmak için çalışmaktadır.

Eğer açık veri olmayan özel veri kümeleri Veri Mağazası’na getirilirse, verilerin gizliliği sağlanmaktadır. Bu verilerden özel kurumlar faydalanamazken, sadece kamu çıkarları doğrultusunda değerlendirilmektedir. Ayrıca Londra Belediye Başkanı tarafından Londralıların yararına veri paylaşımını ve işbirliğini artırmak için Londra Veri Analitiği Ofisi ( London Office of Data Analytics - LODA) kurulmuştur. Bu ofisin 2 ana amacı vardır:
• Londra’nın veri yönetimi ve paylaşımını güçlendirmek.
• Verinin değerini maksimize etmek ve şehrin yönetiminde verilerin kullanımının artmasını sağlamak.
• LODA, işbirlikçi ortamı sayesinde veri bilimi projelerinin test edildiği, oluşturulduğu ve yürütüldüğü bir yerdir.

Trafik Sıkışıklığı Ücreti, Emisyon Ücreti (T-Charge) Uygulaması, Düşük Emisyon Bölgesi (LEZ), Ultra Düşük Emisyon Bölgesi (ULEZ)

Küresel ısınmayla birlikte dünyanın önde gelen şehirleri çevreyi kirleten dizel ve benzinli araçlara getirdiği yasakları daha da sıkılaştırmaktadır. Sera gazı emisyonlarını azaltmak için şehirlerde Düşük Emisyon Bölgeleri (Low Emission Zone) oluşturulmaktadır. Londra’da dizel araç kullanımının ve trafik sıkışıklığının azalması ve hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla Düşük Emisyon Bölgeleri oluşturulmuş ve bu bölgelere giriş yapacak araçlar için egzoz emisyon standartlarına uygun olmaları şartı aranmaktadır. Ayrıca bu bölgelerde
seyahat edecek araç sakinlerinin, kentin ulaşımını düzenleyen Transport for London (TfL) adlı kuruluşa kayıt yaptırması gerekmektedir.

Londra’nın merkezindeki trafik sıkışıklığını azaltmak amacıyla Londra merkezine giren ve eski araçlardan Trafik Sıkışıklığı Ücreti alınmaktadır. 2017 yılından itibaren “T-Charge” adı verilen emisyon ücreti uygulaması başlatılmıştır. Bu uygulamada Londra merkezine giren eski araçların minimum emisyon standartlarını karşılaması ya da Trafik Sıkışıklığı Ücretine ek olarak ödenen emisyon ücretini ödemeleri gerekmektedir. 8 Nisan 2019 tarihinden itibaren Londra’nın merkezinde 3,6 milyon sakinin yaşadığı Ultra Düşük Emisyon
Bölgesi (Ultra Low Emission Zone - ULEZ) bulunacaktır. Bu bölgeye girecek olan araçlar için daha sıkı emisyon standartlarını karşılamaları beklenmektedir. 

Dijital Greenwich Kraliyet İlçesi Akıllı Şehir Stratejisi

Greenwich Kraliyet İlçesi, mekânsal gelişim ve yeniden canlandırma hedeflerini desteklemek, hizmetleri iyileştirmek, doğal ve mali kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmak ve altyapı üzerindeki baskıyı azaltmak için teknoloji, veri yakalama ve veri analizindeki gelişmeleri izlemektedir. Greenwich, 2015’te dört önemli konuyu kapsayan akıllı şehir stratejisini yayımlamıştır.
Bunlar;
• Mahallelerde ve topluluklarda gelişimi teşvik etmek için dijital teknolojileri kullanmak,
• Daha kaliteli ve daha değerli bir ekonomiye geçişi desteklemek,
• Hizmetleri iyileştirmek, 
• Dijital altyapıyı güçlendirmek için ‘Akıllı şehir’ teknolojilerinden gelen potansiyel fırsatları değerlendirmek.
Greenwich şehri, 2015 yılında yayımlanan Greenwich Akıllı Şehir Stratejisi’yle bağlantılı olarak, ulusal bir pilot çalışmanın parçası olarak sürücüsüz araçların kullanıma girmesi de dâhil olmak üzere çığır açan birçok girişimin de odağındadır. Dijital Greenwich aynı zamanda, yeni şirketlere ve küçük işletmelere mekân sunan başarılı bir dijital inovasyon merkezine ev sahipliği yapmaktadır.

 

Fotoğraflar